Bilkent Üniversitesi araştırmacıları, rüyada, hayal sırasında ya da uyanıkken beyin verilerini kullanarak görülen nesneleri bilgisayar ortamında görüntüleyebilen yazılımı geliştirdi.
Bilgisayarlar artık rüyaları da görüntülüyor
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş E-Bülten A+ A-
03 Mayıs 2015
Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Ulusal Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi (UMRAM) araştırmacılarından Yrd. Doç. Dr. Tolga Çukur, projelerinin literatürde “akıl okuma” çalışmaları olarak tanımlandığını ifade etti.
Günlük yaşamda ortaya çıkan film izlemek ya da iletişim kurmak gibi en basit süreçlerin bile, binlerce farklı sınıfa ait somut ve soyut parçaların bir araya gelmesiyle oluşan karmaşık bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Çukur, dünyanın pek çok laboratuvarında bu karmaşık süreçleri anlamaya çalışan bilimsel araştırmaların yürütüldüğünü aktardı.
Gerçek yaşamdaki süreçleri tanımlamak amacıyla bir dizi özgün deneysel çalışma yürüttüklerini ifade eden Çukur, bunun için MR makinesinde beyin sinyallerini kaydettiklerini ve elde edilen bu verileri bilgisayar ortamında modellediklerini belirtti. Çukur, geliştirdikleribilgisayar yazılımı aracılığıyla da beynin algıladığı nesnelerin ve eylemlerin görüntüsünü çıkarabilen bir teknoloji geliştirdiklerini bildirdi.
MR cihazında 2 saat doğal görüntü izlettiriliyor
Yrd. Doç. Dr. Çukur, yöntemde öncelikle kişinin beyin sinyallerinin kaydedilip bilgisayara yüklendiğini, böylece görüntülerin içerdiği bilgilerle beyin aktivasyonu arasındaki bağlantıyı çözmeye çalıştıklarını kaydetti.
Yöntemin ilk aşamasında, en gelişmiş duyu olan ve insan beyninin yüzde 30’undan fazlasını kapsayan görme işlevi üzerine temellendirilen MR görüntülerini kullandıklarını anlatan Çukur, “Öncelikle birçok farklı kaynaktan toplanan iki saatlik video görüntüler, deneklere izlettiriliyor. Deneklerimiz, MR cihazında bu filmi izlerken, aynı anda beynin 50 bin bölgesindeki aktivasyon MR cihazı ile kaydediyoruz. Daha sonra izlenen bu görüntülerdeki uyaranlar ve beyin aktivasyonu arasında her bölge için hesapsal modeller oluşturuyoruz” diye konuştu.
Çukur, geliştirdikleri bilgisayar yazılımının kadın, erkek, çocuk, insan, hayvan, bitki, bina, mobilya, konuşmak, yürümek, ağlamak gibi 2 bine yakın nesne ve eylem kategorisindeki görsel özellikleri kullanarak, bunların uzaysal konum, renk, kontrast ve kategori gibi ayırıcı durumlarıyla beyindeki tepkilerin arasındaki ilişkiyi çözümlediğini kaydetti.
“Rüyalar da görüntülenebilir”
Çukur, “uyanıklık” halinde ortaya çıkan beyin işlevlerini açıklayan modellerin, “rüya durumunda” ya da “hayal etme” anındaki düşüncelerin de bilgisayar ortamındaki görüntüsünü çıkarılabildiğine işaret etti.
Çukur, “Görsel algı için geliştirdiğimiz modelleri, bir kişi uyku halinde ya da hayal etme durumunda iken ortaya çıkan beyin aktivasyonlarını yorumlamak için kullanabiliyoruz. Dolayısıyla, rüya ve hayal etme sırasında imgelenen nesnelerin kontrast, renk, konum veya kategori gibi temel özelliklerini çözümleyebiliriz” diye konuştu.
“Gözler olmadan görme olanağı doğabilir”
UMRAM Müdürü Prof. Dr. Ergin Atalar ise çalışmanın etkilerinin çok büyük olduğunu vurguladı.
Beynin nasıl çalıştığını anlamanın bir çok kapıyı aralayacağına dikkati çeken Atalar, “Beyindeki öğrenme süreçlerini bilmemiz bizim her alanda ilerlememizi sağlayacak. Eğer rüyalarımızda neler gördüğümüzü anlayabilirsek artık görme sistemini daha iyi biliyoruz demektir. Mesela kör olan biri için görmeye ilişkin bilgileri direkt başka şekilde beyne sokmayı öğrenebiliriz belki. Belki de gözler olmadan görme olanağı ortaya çıkabilir” dedi.