Dijital güvenlik şirketi Intel Security, evlerde kişi başına düşen internete bağlı cihaz sayısındaki artışla doğru orantılı olarak ortaya çıkan zorlukları ve yeni kazanılan alışkanlıkları araştırdı. “Bağlı Dünyada Yeni Aile Dinamikleri” adlı araştırma sonuçlarına göre; ailelerin yüzde 76’sı çocuklarının yatağa internet bağlantılı bir cihazla girmesine izin verirken, ebeveynlerin sadece yüzde 23’ü çocuklarının internetteki hareketlerini takip eden güvenlik yazılımlarını kullanıyor. Araştırma, ebeveynlerin evlerinde internet bağlantısını yönetmek için uygunsuz siteleri engellemek, cihazlarla harcanan süreyi kontrol etmek ve zaman zaman internetin bağlantısını tamamen kesmek gibi basit yöntemlere başvurma ihtiyacına dikkat çekiyor.
Akıllı ev sistemlerine ve internet bağlantılı cihazlara olan ilgi hızla artıyor. Gartner’in yayınladığı tahminlere göre, 2020 yılına dek evlerde 10,5 milyardan fazla internete bağlı cihaz olacak. Bu cihazların güvenliği ise henüz göz ardı edilen bir konu. Oysa hassas verilerin de saklandığı bu cihazlar uçtan uca korunmadığı takdirde bilgi hırsızlığı gibi yüksek riskler doğuruyor.
Cihazların yarattığı bu potansiyel riske değinen Intel Security Tüketici Güvenliği Baş Yöneticisi Gary Davis, “Teknolojinin sağladığı kolaylıklar tüketicilere yeni ve zengin deneyimler yaşatıyor. Ancak beraberinde de çok büyük güvenlik açıkları getiriyor. Bu nedenle ebeveynleri ailelerinin bu cihazlarla nasıl etkileşimde olduklarını etkin bir şekilde yönetmelerini sağlamak üzere desteklemeliyiz. Tüketiciler doğru güvenlik ve gizlilik önlemleri alındığında, kendilerini güvende hissederek akıllı bir evde yaşamanın tüm avantajlarından tam olarak yararlanmaya başlayacaklar” dedi.
Gelişen teknoloji için gelişmiş güvenlik önlemleri alınmalı
Dijital dünyada aktif olarak yaşayan ve çevrimiçi riskler konusunda endişe duyan ebeveynler çocuklarının cihaz kullanımını izlemek için halen eski yöntemleri kullanma eğiliminde. Araştırma sonuçlarına göre, ebeveynlerin yüzde 80’i, çocuğunun sorunlu bir kişi ya da bir siber suçlu ile çevrimiçi etkileşiminden endişe duyuyor. Ancak anne-babaların sadece yüzde 35’i, çocuğunun cihaz kullanımını kendi denetiminde tuttuğunu belirtiyor. Yüzde 23’ü ise bunu bir yazılım aracılığıyla yaptığını ifade ediyor.
Günümüzün dijital alışkanlıkları aile içi yaşamı değiştirdi
Akıllı telefon ve tabletlerin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte aileler yeni bir yaşam şekli benimsemeye başladı. Aile içerisinde tartışılan konular ve kurallar da değişime uğradı. Örneğin; çocukların yatağa gidiş alışkanlıklarında önemli değişimler yaşandı. Ankete katılanların yüzde 32’si çocuklarının internete bağlı bir cihazla yatmak için tartışma yarattığını belirtiyor. Anne-babaların yüzde 76’sı çocuğunun internet bağlantılı bir cihazı yatağa almasına izin veriyor.
Elbette ebeveynler cihaz kullanımını izlemek için her zaman çocuklarının yanında olamıyor. Araştırma sonuçlarına göre, ebeveynlerin yüzde 34’ü, çocuklarının uygun olmayan bir web sitesini ziyaret ettiklerini daha sonra fark ettiklerini söylüyor.
Çocukların çevrimiçi etkileşimi kadar ekran başında geçirilen süre de ebeveynlerin yeni endişe konuları arasında. Araştırmaya katılan anne-babaların yüzde 48’i çocuklarının günde 1-2 saat ekran karşısında olmasına izin veriyor. Ebeveynlerin yüzde 20’si ise buna günde bir saatten az bir süre izin veriyor.
Bununla birlikte ebeveynler de kimi zaman çocukları gibi elektronik cihazları kullanmamaları gereken zamanları unutabiliyor. Ebeveynlerin yüzde 36’sı aile içi özel zamanlarda cihazlarıyla vakit geçirdikleri için çocukları tarafından eleştirildiklerini dile getiriyor.
Ailelerin güvende olması için ipuçları
Araştırmaya göre ebeveynlerin büyük bir çoğunluğu internetteki potansiyel tehlikeler hakkında çocuklarıyla konuşmanın öneminin farkında. Ailelerin yaklaşık yüzde 85’i çocuklarıyla internette yaşanabilen riskleri konuştuklarını belirtiyor. Bu riskler karşısında kullanıcıların korunabilmesi için ebeveynler şu ipuçlarını değerlendirebilir:
– Bilgilendirmeye erken yaşlarda başlayın: Çocuklarla çevrimiçi güvenlik hakkında ne kadar erken yaşta konuşmaya başlanırsa, büyüdüklerinde bunu bir alışkanlık haline getirmeleri o kadar kolaylaşır. Küçük yaşta çocuklar için “bilmediğiniz kişilerin e-postalarını açmayın” gibi basit kurallarla başlamak en iyisidir. Böylece çevrimiçi güvenliğin normal davranışın bir parçası olduğu algısı oluşturulur.
– İyi örnek olun: Elektronik cihazlarla zaman çok hızlı akıyor ve çocuklar tüm alışkanlıklarını ebeveynlerini taklit ederek kazanıyor. Anne ve babalar, evde oldukları zaman sosyal ağlarda geçirdikleri süreyi kısıtlayarak ve akıllı telefon ya da tabletlerini bir kenara bırakıp ailelerine zaman ayırarak olumlu bir örnek oluşturabilirler.
– Yabancıları uzak tutun: Çoğu çocuk, çevrimiçi cihazlarla erken yaşlarda tanışarak interneti normal hayatın bir parçası olarak algılayabiliyor. Bu da çocukların yanlış bir güvenlik duygusu içinde yetişmeleri ve tehlikeler karşısında bilinçsiz olmalarına yol açıyor. İnternetteki potansiyel riskleri bilmeyen çocuklar, onlardan yararlanmaya çalışan suçlular ve çocuk profili oluşturarak onları kandırmak isteyen kişilerle (catfish) fark etmeden etkileşime girebiliyor. Ayrıca bu sadece sosyal medyada değil, hizmet amaçlı kullanılan internet siteleri ve uygulamalarda da geçerli. Bu nedenle çocuklara herkesin bu sitelerde sahte hesap açabileceği, yanlış bilgi paylaşabileceği ve bu nedenle yabancılardan gelen istekleri reddetmeleri öğretilmeli.
– Ev içi ağınızı kontrol altına alın: Evdeki internet ağı tüm bağlı cihazlarınızın merkezidir. McAfee Secure Home Platform gibi yeni çözümler bu ağa bağlı cihazların yönetimi ve korunmasını kolaylıkla sağlar. Aynı zamanda ebeveyn kontrol özellikleri ile ailedeki tüm kullanıcıların internet kullanımları kişiye özel tasarlanabilir ve izlenebilir.